Cities: Skylines İnceleme


83

Cities Skylines

Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız küçük coğrafyada kalabalık bir topluluğun çektiği sorunları gayet iyi biliyorsunuz. Trafiği var, geçinme sorunu var, iş sorunu var; var da var. İşte tam da bunu ele almamızı sağlayan bir oyun geçenlerde piyasaya sürüldü: Cities: Skylines. Oyunda sıfırdan bir şehir kurmaya başlıyoruz, yollarını yapıyoruz, binalarını yapıyoruz, yatırımlar alıyoruz ve tahmin edebileceğiniz gibi belediye başkanı mantığında ilerliyoruz. Gayet iyi yorumlar almayı başaran ve Paradox tarafından üretilmiş olan oyunun incelemesini aşağıda sizlere sunduk.

Cities: Skylines’da bu düzgün belediyeciği (ben de zor yazdım) yapmak bizlere düşüyor. İlk SimCity ile oyun dünyasına merhaba diyen bu tür, peşinden gelen Cities: XL ile devam etti. 2013 yılında piyasaya çıkan SimCity ise baştaki sorunları aşarak belediyecilik hayranlarını tatmin etmeyi başardı. Cities XL ise her ne kadar başarılı bir oyun olsa da, bulundurduğu optimizasyon problemleri ve sayısız hata ile saç baş yoldurttu. Ama artık elimizde yeni bir oyun var, Cities: Skylines!

Cities: Skylines’ı türün diğer örneklerinden çok fazla ayıracak bir özellik yok ama Cities: Skylines sunduğu bütün özellikleri, her ne kadar fazla yenilikçi olmasa da tam sunması gerektiği gibi, sorunsuz bir şekilde önümüze sermiş. Yani şundan emin olabilirsiniz ki, oyunu oynadığınız süre boyunca hemen hemen hiçbir hata ile karşılaşmayacaksınız. İşin garip kısmı ise, SimCity’nin arkasındaki devasa ekibe rağmen, Cities: Skylines yalnızca 13 kişilik bir ekiple sorunsuz bir oyunu geliştirmeyi başarmış. Burada Paradox’a saygılarımı sunuyorum.

Skylines’ın amacı, tıpkı SimCity’de olduğu gibi şehrinizde yaşayan insanları olabildiğince mutlu etmek. Bunu nasıl başaracağız? Tabii ki ihtiyaçlarını gidererek, vergileri düşük tutarak, yaşanabilir bir şehir oluşturarak. Oyuna başlar başlamaz karşınıza bomboş bir harita gelecek. Yollarınızı yapmaya başlamadan önce yapmanız gereken ilk şey, kafanızda bir şehir planı oluşturmak olsun. Çünkü kötü bir başlangıç yaparsanız, ileride bunu toparlamak çok ama çok zor olacak. Naçizane tavsiyem, yol yaparken, yolun etrafına yerleştireceğiniz alanların orantısını iyi ayarlamanız, yani mümkün olduğu kadar oluşturduğunuz dikdörtgenlerde arada boşluk bırakmayın. Bu sizi hem yerden tasarruf ettirecek, hem de düzgün bir plan oluşturmanızı sağlayacak. Tabii ki mümkün olduğu kadar derken, elektrik telleri çekmek için bir karelik boşluk bulundurmayı da ihmal etmeyin.

Cities: Skylines içerisinde toplam 4 çeşit bölge şekli var. Bunlar; Residential (Yaşam alanı), Commercial (İş yerleri, lokantalar, marketler vs.), Industrial ( Endüstriyel alanlar, fabrikalar vs.) ve Office (Ofis) olarak ayrılmış. Başta vermeniz gereken ağırlık tabii ki Residential diye adlandırılan yaşam alanlarını oluşturmak. Bundan sonra sırası ile Industrial ve Commercial alanlarına yoğunluk verebilirsiniz. Tabii ki alanları oluşturmadan önce, su gideri, elektrik gibi hayati ihtiyaçları hazır etmeyi unutmayın.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Cities: Skylines zor bir oyun değil. Bunu söylüyorum çünkü yukarıda belirttiğim düzeni sağlayabilirseniz, ekonomik olarak çok fazla sıkıntı çekmeyeceksiniz. Ama tabii ki oyuna başlar başlamaz fazla açılmamakta fayda var. Yani mümkün olduğu kadar küçük ölçekte oyuna başlayın. Dilerseniz zamanla şehrinizi büyütebilirsiniz. Ayrıca hayati ihtiyaçları hazır etmeden kesinlikle yeni alanlar oluşturmayın.

Elbette her oyun gibi Cities: Skylines da geliştikçe karmaşıklaşan bir oyun. İlk başladığınızda okul, hastane gibi her yerde olması gereken özellikler bile kapalıyken, nüfusunuz geliştikçe bu özellikler aktif oluyor ve bunlara ihtiyaçta hızla artıyor. Mesela bir okul yaparken, mevcut yol durumunuza göre bu okulun hangi alanlar içerisinde etkin olabileceği oyun içerisinde gösteriliyor. Eğer okul tüm yaşam alanlarını kapsamıyorsa, ikinci bir okul yapmak zorundasınız. Aksi takdirde huzursuzluk çıkabilir, çevik kuvvet olay yerine çağırılabilir.

İhtiyaçlar sadece eğitim ile sınırlı değil elbette. Sağlık, güvenlik, atık, elektrik, su gibi bir çok ihtiyacı eş zamanlı olarak karşılamalı ve devamlılığını sağlamalısınız. Özellikle güvenlik, şehriniz büyüdükçe ciddi önem kazanıyor. Karakollara çok daha fazla yer vermek zorundasınız. Tabii ki belli nüfus kilometre taşlarını aştıkça daha büyük karakollar, okullar, hastaneler, itfaiye istasyonları emrinize amade olacak. Ama bunları yapmak ve işletmek sandığınız kadar ucuz olmayacak.

Ekonomi sisteminden bahsetmek gerekirse, ilk başlarda tüm geliriniz vergiler üzerine kurulu olacak. Cities: Skylines’ın ekonomi bölümünden ince ayarlamalar yapıp, ne şiş yansın ne kebap diyerek düzgün ve sürekli bir gelir kaynağı oluşturabilirsiniz. Tabii ki burada dikkatli olmak gerekiyor. Vergiyi fazla kaçırırsanız, işyerleri iflas edebiliyor, ve sahipleri şehri terk edebiliyor. Ben oynadığım süre boyunca bu vergi oranını %13 olarak ayarladım, sanırım en güvenli ayarda bu. Ne çok kızdılar, ne çok mutlu oldular, ben parama onlar işine baktı…

Cities: Skylines, genel hatları ile sandbox bir oyun. Yani sizden şunu yap demeyen, bir sonu olmayan, sınırın yalnızca hayal gücünüz olduğu bir yapım. Dilediğiniz ne varsa oyun içerisinde gerçekleştirebilirsiniz ve ne zaman bitti derseniz, oyun o zaman biter. Tabii ki bunu sevenler olduğu kadar sevmeyenler de mevcut. Zaten türün meraklısı değilseniz, Cities: Skylines ne kadar başarılı olursa olsun, sizi memnun etmeyi başaramaz. Bu sebepten ötürü Cities: Skylines’ı sadece, Tycoon türüne ilginiz varsa satın almalısınız, aksi takdirde sizi türe ısındıracak bir yapım değil.

Biraz da detaylardan bahsetmek gerekirse, şehirdeki bina, araç, insan çeşitliliği sayısı yeterince fazla değil. Tabii ki 13 kişilik bir ekipten SimCity çeşitliliği beklemek saçma olur, ama yine de biraz daha fazla çeşit görebilseydik, daha hoş olabilirdi. Tabii ki bu çeşitliliğin Steam Workshop desteği ile çok yüksek seviyelere geleceğini tahmin etmek zor değil. Cities: Skylines, çıkışından itibaren Steam’in en çok oynanan 5 oyunu arasına girmeyi başardı nasılsa.

Cities: Skylines’ın grafiklerine gelecek olursak, renkli tasarımlar, hoş detaylar bizleri bekliyor ama ne yazık ki SimCity kadar bizleri etkilemeyi başaramıyor. Özellikle oyun içerisinde gece vaktinin olmaması, çok büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Gece vakti özelliği büyük ihtimal ile oyuna DLC ile dahil edilecektir ama eğer Paradox bu DLC’yi para ile satmaya kalkarsa, büyük bir yanlış yapmış olur. Seslere gelecek olursak, bir Tycoon oyunu için yeterli seviyede diyebiliriz. Özellikle oyunun tema müziği oldukça hoş olmuş.

Son sözlere gelecek olursak, Cities: Skylines, türünün en başarılı örneklerinden biri. Hatta kusursuz oynanışı ile belki de en iyisi olma potansiyeline sahip. Zamanla eklenecek özellikler ile bizlere eğlenceli vakit geçirteceğinden hiçbir şüphe yok. Yazıda belirttiğim gibi, eğer türe aşinaysanız ve yeni bir oyun arayışındaysanız, Cities: Skylines uygun fiyatı ile kesinlikle aradığınız oyun, üstelik Workshop desteği ile ömrünü katlayarak uzatacağından eminim.


admin

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir