NBA Live 14 İnceleme


78

NBA Live 14

Nasıl futbol oyunlarında FIFA ve PES’in büyük bir çekişmesi varsa basketbolda da NBA Live ve NBA 2K arasında öyle bir çekişme var. İki tarafta da birisi Amerikan birisi Uzak Doğulu ve bu aralar Amerikan firmalar daha da iyi gelişiyorlar gibi gözüküyor. Bu sefer inceleme yazıları arasına NBA Live 14’ü aldık. NBA 2K14’e göre daha iyi bir oynanışa sahip olduğunu söyleyebileceğimiz NBA Live 14 inceleme yazısını aşağıda sizlere sunalım.

Size oyun modlarından veya diğer detaylardan uzun uzun bahsetmeyeceğimi belirterek bu incelemeye başlamak istiyorum. Çünkü az sonra neden bu detaylara girmediğimi, girmek istemediğimi anlayacaksınız. Her seferinde olduğu gibi oyuna bir gösteri maçıyla başladım. Favori takımım olarak Chicago Bulls’u seçtiğim için ana ekranda bu takımla ilgili bilgiler ve otomatik olarak ayarlanmış Chicago Bulls – New York Knicks maçı bulunuyordu. Maça direkt olarak girdim. Daha önce NBA 2K14’ü ve bir önceki NBA 2K13’ü PS3’te oynamış bir oyuncu olarak, maç öncesinde yaşanan renkli görüntüler, dinamik animasyonlarla tanıtılan oyuncular, gazlı bir müzik eşliğinde takım oyuncularının tanıtımları gibi özelliklere oldukça alışmışımdır. Ancak NBA 2K serisinde artık standart olarak bulunan bu gibi özellikler, NBA Live 14’te bulunmuyor. Oyuna bodoslama dalıyorsunuz.

Sırayla gidelim. NBA Live 14, bize saha dışında yaşanabilecek küçük enstantaneleri maalesef sunmuyor. Stadyum tasarımı oldukça detaysız. Seyircilerin hareketleri bir yerden sonra tekrarlamaya başlıyor ve saha kenarındaki görevliler ve gazeteciler, 2-3 farklı modellemenin çoğaltılmasıyla hazırlanmışlar.

Sahanın içine inelim. Genel olarak basketbolcuların modellemeleri oldukça başarılı. Henüz NBA 2K14’ün PS4/Xbox One versiyonunu görmemiş olduğumuz için, gördüğüm en başarılı basketbolcu modellemelerini NBA Live’da gördüğümü söyleyebilirim. Her ne kadar oyuncuların biraz zayıf gözüktüğünü belirtmem gerekse de, çok fazla bir gariplik göze çarpmıyor. Asıl karmaşa ise animasyonlarda. Animasyonlar tek tek ele alındığında muhteşem görünüyorlar. Bunda EA Sports’un hareket yakalama tekniğindeki tecrübesini konuşturduğunu söyleyebiliriz. Ancak animasyonlardaki problem, aralarındaki geçişte yer alıyor. Geçişler kesik kesik ve akıcılığı engelliyor. Artık 60 fps’de Battlefield 4 gördüğümüz yeni nesilde bu gibi hatalar affedilecek gibi değil. Bununla birlikte durmadan sallanan formalar mı dersiniz, smaça çıkıp anlamsız yerlere dönen oyuncular mı dersiniz, mantıksızlık had safhada.

Gelelim “mantık” aranması gereken asıl yere: Yapay zekâ. Yapay zekâ kendini daha çok Rising Star modunda belli ediyor. Yarattığınız oyuncuyu yükseltmeye çalıştığımız bu modda kendinizi takımın bir parçası değil de, takımı kolayca yönetebildiğiniz bir oyuncu gibi hissediyorsunuz maalesef. Ne zaman pas isterseniz, pozisyonunuzun önemi olmadan takım arkadaşlarınız topu size ulaştırmaya çalışıyor. Bu nedenle siz açık pozisyona geçeceğinizi anladığınızda pas istediğinizde, anında pas aldığınız için topu kaybedebiliyorsunuz. Bununla birlikte karşı takım oyuncuları, önleri açıkken bile şut atmayabiliyorlar. Attıkları paslar, top çalmalar tamamen mantık dışı. Maçın sonunda son saniyede üçlük atmak için bile tenezzül etmeyen rakipler gördüğümü söylemeliyim. Fastbreak şansını değerlendirmeyen bir yapay zekâya karşı oynamanın hiç eğlenceli olmadığını da belirteyim.

Biraz da istatistik mantığının oyuna etkisine geçelim. Yapay zekâ ve olasılık mantığının oyuna etkisinin bulunmadığını düşünüyorum, çünkü deneyimlerim olasılıkların bu oyunda çalışmadığını gösteriyor. Nasıl mı? Kısaca anlatalım. İlk yaptığım maç, profesyonel oyuncuların birbiriyle mücadelesi olduğu için genel olarak atılan şutlar yerini buluyor, top çalma hareketleri faulle sonuçlanmıyordu. Ancak NBA Draft’ından önce yapılan çaylaklar maçında neredeyse atılan şutların hiç biri skorla sonuçlanmıyor, top çalma hareketlerinin çoğu faul oluyor ve ribaund mücadeleleri 4-5 saniye gibi anlamsız uzuyordu. Bunun nedeninin istatistikler olduğunu düşünüyorum. Ancak bu durumun direkt olarak etkisi yok. Şöyle ki yarattığım oyuncu NBA Draft maçında berbat bir performans sergileyip, seçildiği Brooklyn Nets’in ilk maçında başarılı bir üçlük performansı gösterdi. Yani bir nevi istatistik, oyuncuların bulunduğu takım, şans üçgeni arasında sayı atmak mümkün. Serbest atışların mantığını ise halen anlayabilmiş değilim. NBA 2K serisinde kullanılan zamanlama ve bu zamanlamaya göre verilen not şeklinde serbest atışların girip girmeyeceği belli oluyordu. NBA Live 14’te ise ortada sadece zamanlama var ve bu zamanlamanızın ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğunu gösteren bir ibare yok. Bu yüzden serbest atışı sayıya çevirseniz bile, bunun gerçekten iyi bir atış mı yoksa şansa giren bir basket mi olduğunu bilemiyorsunuz.

Kısaca söylemek gerekirse NBA Live 14’ün genel problemi oynanışta yatıyor. Ancak sorunlar ve zayıflıklar bununla da bitmiyor. Örnek olarak oyuncu yaratma ekranı. Burada yaratacağımız oyuncumuzu görüyoruz ve yan kısımda özelliklerini değiştirebiliyoruz. Ancak o da nesi! Seçebileceğiniz saç modeli oldukça sınırlı. Hatta yüz seçimi bile 10 tane seçenek arasından yapılıyor ve göz, kulak, burun gibi detaylar değiştirilemiyor. Siz de 10 tane seçenek arasında kısılıp kalıyorsunuz.

Başta değindiğim gibi size oyunun modlarını detaylı şekilde anlatmayacağım. FIFA serisinde son birkaç yıldır ön plana çıkarılan Ultimate Team özelliği, NBA Live 14’te de karşımıza konuluyor. Bununla birlikte artık alışılagelmiş Dynasty, kendi oyuncunuzu yaratıp yükseltmeye çalıştığınız Rising Star gibi son dönem spor oyunlarında artık standart hale gelmiş olan modlar bulunuyor. Fakat NBA Live 14, ne yazık ki 2K’dan alıştığımız “her seneye özel bir mod” olayını sunmuyor. Ne bir Jordan Challenge ne de bir LeBron James’li mod göremiyoruz.

Yeni nesil dedik, “görsellik aşacak arkadaş” dedik, “oynanış çıldıracak” dedik, karşımıza ne çıktı. NBA Live 14, yeni nesle geçerken basketbol oyunu arenasındaki rekabeti kızıştıracaktı. 2K’dan efsane bir cevap gelecekti, EA Sports daha üst düzey bir yapım çıkaracaktı. Beklentilerimiz böyleydi ancak NBA Live 14 hepsini kursağımıza bıraktı.

Yeni nesil bir konsol aldıysanız/alacaksanız NBA Live 14’ten uzak durun. İlla da “Ben PS4’ümde/Xbox One’ımda basket oynayacağım!” diye ısrar ediyorsanız, henüz inceleme fırsatımız olmadıysa da tercihinizi NBA 2K14’ten yana kullanın derim. NBA Live 14, “NBA Live” serisine yapılmış büyük bir ayıp.


admin

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir